Makaleler

I.Yargı Paketinin Getirdikleri

I.YARGI PAKETİNİN GETİRDİKLERİ


TÜRK CEZA KANUNU KAPSAMINDA


A) ÖNÖDEME (Madde 75)
Uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adlî para cezasını gerektiren
veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçların
faili;
Soruşturma giderleri ile birlikte, Cumhuriyet savcılığıncayapılacak tebliğ üzerine on gün
içinde ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmaz. Failin on gün içinde talep etmesi
koşuluyla bu miktarın birer ay ara ile üç eşit taksit halinde ödenmesine Cumhuriyet
savcısı tarafından karar verilebilir. Taksitlerin süresinde ödenmemesi halinde önödeme
hükümsüz kalır ve soruşturmaya devam edilir. Tabi taksirli suçlar bu madde kapsamına
girmez. Bu madde kapsamında getirilen kolaylık ön ödeme kapsamına giren suçlarda
savcılık makamına verilen taksitlendirmeyetkisidir. Fail ödeme zorluğu çekmesin diye
eşit taksitlere bölme yetkisi savcılık makamına verilmiş ve ihlali halinde de
soruşturmaya devam edilmesi yetkisi verilmiştir.

B) VERİLERİ HUKUKA AYKIRI OLARAK VERME VEYA ELE GEÇİRME
Madde 136- (1) Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele
geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kişisel verilerin,
Ceza Muhakemesi Kanununun 236 ncı maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları uyarınca
kayda
alınan beyan ve görüntüler olması durumunda verilecek ceza bir kat artırılır. Mağdur ile
şikayetçinin verdiği ifade kapsamındaveri aktarım ihlali olması halinde bir kat artırılır.

C) TUTUKLULUKTA GEÇEN SÜRE
Madde 102'ye yeni Fıkralar eklendi veSoruşturma evresinde tutukluluk süresi, ağır ceza
mahkemesinin görevine girmeyen işler bakımından altı ayı, ağır ceza mahkemesinin
görevine giren işler bakımından ise bir yılı geçemez. Ancak, Türk Ceza Kanununun
İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde
tanımlanan suçlar, Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve toplu işlenen
suçlar bakımından bu süre en çok bir yıl altı ay olup, gerekçesi gösterilerek altı ay daha
uzatılabilir. (5) Bu maddede öngörülen tutukluluk süreleri, fiili işlediği sırada
onbeş yaşını doldurmamış çocuklar bakımından yarı oranında, on sekiz yaşını
doldurmamış çocuklar bakımından ise dörtte üç oranında uygulanır. Ama burada bir
sıkıntı mevcut çünkü daha önce değiştirilen2. Fıkra gereğince Ağır ceza mahkemesinin
görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok iki yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde,
gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı, 5237 sayılı Türk Ceza
Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci
Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele
Kanunu kapsamına giren suçlarda beş yılı geçemez. Buna bir açıklık getirmek gerekir
yoksa tutukluluk süresi 5 yıldan fazla bir süreyeçıkartılmışoluyor.

D) KAMU DAVASINI AÇMADA TAKDİR YETKİSİ
Madde 171 gereğinceCezayı kaldıran şahsî sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerinin
uygulanmasını gerektiren koşulların ya da şahsî cezasızlık sebebinin varlığı halinde,
Cumhuriyet savcısı kovuşturmaya yer olmadığı kararı verebilir. Üst sınırı iki yıl olan
suçlar kapsamında savcılığa verilen bu yetkinin sınırlamasıise uzlaşma ve ön ödeme
kapsamına giren suçlar haricinde kalan suçları kapsıyor. Aynı zamanda daBu madde
hükümleri;
a) Örgüt faaliyetiçerçevesinde işlenen suçlar,
b) Kamu görevlisi tarafından görevi sebebiyle veya kamu görevlisine karşı görevinden
dolayı işlenen suçlar,
c) Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar, hakkında uygulanmaz. Fakat burada eksik
olan husus ise uyuşturucu madde ile ilgiliherhangi bir ayrımın
yapılmamasıeksikliktir.Bunun düzenlenmesigerekiryada buna açıklık getirmek gerekir.

E) MAĞDUR İLE ŞİKAYETÇİNİN DİNLENMESİ
Cumhuriyet savcısı veya hâkim tarafından ifade ve beyanının özel ortamda alınması
gerektiği ya da şüpheli veya sanık ile yüz yüze gelmesinde sakınca bulunduğu
değerlendirilençocuk veya mağdurların ifade ve beyanları özel ortamda uzmanlar
aracılığıylaalınır. Bu ifade mevcut kanunda bulunmaktaydı. Ancak özel ortam ve uzman
kavramları açıklanmamıştı. Yeni gelen paket ile beraber bu konuya açıklık getirilmiş ve
uygulamaya yol gösterilmiş.
Türk Ceza Kanununun 103 üncü maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen suçlardan
mağdur olan çocukların soruşturma evresindeki beyanları, bunlara yönelik hizmet veren
merkezlerde Cumhuriyet savcısının nezaretinde uzmanlar aracılığıylaalınır. Mağdur
çocuğun beyan ve görüntüleri kayda alınır. Kovuşturma evresinde ise ancak, maddi
gerçeğin ortaya çıkarılmasıaçısından mağdur çocuğun beyanının alınması veya başkaca
bir işlem yapılmasında zorunluluk bulunması halinde bu işlem, mahkemeve ya
görevlendireceğinaip hâkim tarafından bu merkezlerde uzmanlar aracılığıylayerine
getirilir. Mağdur çocuk yargı çevresi ve mülkî sınırlara bakılmaksızın en yakın merkeze
götürülmek suretiyle bu fıkrada belirtilenişlemleryerine getirilir.
Cumhuriyet savcısı veya hâkim tarafından ifade ve beyanının özel ortamda alınması
gerektiği ya da şüpheli veya sanık ile yüz yüze gelmesinde sakınca bulunduğu
değerlendirilençocuk veya mağdurların ifade ve beyanları özel ortamda uzmanlar
aracılığıylaalınır.
Türk Ceza Kanununun 103 üncü maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen suçlardan
mağdur olan çocukların soruşturma evresindeki beyanları, bunlara yönelik hizmet veren
merkezlerde Cumhuriyet savcısının nezaretinde uzmanlar aracılığıylaalınır.
Mağdur çocuğun beyan ve görüntüleri kayda alınır. Kovuşturma evresinde ise ancak,
maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıaçısından mağdur çocuğun beyanının alınması veya
başkaca bir işlem yapılmasında zorunluluk bulunması halinde bu işlem, mahkeme
veya görevlendireceğinaip hâkim tarafından bu merkezlerdeuzmanlar aracılığıylayerine
getirilir. Mağdur çocuk yargı çevresi ve mülkî sınırlara bakılmaksızın en yakın merkeze
götürülmek suretiyle bu fıkrada belirtilenişlemleryerine getirilir.Türk Ceza Kanununun
102 nci maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen suçlardan mağdur olanların soruşturma
evresindeki beyanları bakımından da beşinci fıkra hükmü uygulanır. Ancak, beyan ve
görüntülerin kayda alınmasında mağdurun rızası aranır.Beşinci ve altıncı fıkra
kapsamında kayda alınan beyan ve görüntüler dava dosyasında saklanır ve gizliliğiiçin
gerekli tedbirler alınmıştır.

SERİ MUHAKEME USULÜ
Seri muhakeme usulü gereğince üst sınırı 3 yıl olan yada failin mağdurun hakkını ağır
şekilde ihlal etmeyen suçlar kapsamında olması gerekiyor ancak bazı suçlar da dahil
edilmiş ki üst sınırı 5 yıl ve savcılık makamınınbu konudaki yetkileriartırılmıştır.2012
yılında mülga olan bu kanunun getirilmesiise de başka bir tartışmakonusu olmuştur.
Neden mülga oldu? neden tekrar geri getirildi? sorularına cevap aranıyor.
Madde 250 – (1) Soruşturma evresi sonunda aşağıdaki suçlarla ilgili olarak kam
davasının açılmasının ertelenmesinekarar verilmediğitakdirde seri muhakeme usulü
uygulanır:
a) Türk Ceza Kanununda yer alan;
1. Hakkı olmayan yere tecavüz (madde 154, ikinci ve üçüncü fıkra),
2. Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması (madde 170),
3. Trafik güvenliğini tehlikeye sokma (madde 179, ikinci ve üçüncü fıkra),
4. Gürültüye neden olma (madde 183),
5. Parada sahtecilik (madde 197, ikinci ve üçüncü fıkra),
6. Mühür bozma (madde 203),
7. Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan (madde 206),
8. Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama (228 nci maddenin, birinci fıkrası),
9. Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması (madde 268), suçları.
b) 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile
Diğer Aletler Hakkında Kanunun 13 üncü maddesinin birinci,üçüncü ve beşinci fıkralar
ile 15 inci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen suçlar.
c) 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 93 üncü maddesinin birin
fıkrasında belirtilen suç.
d) 13/12/1968 tarihli ve 1072 sayılı Rulet, Tilt, Langırt ve Benzeri Oyun Alet ve
Makinaları Hakkında Kanunun 2 nci maddesinde belirtilen suç.
e) 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun ek 2 nci maddesinin birinci
fıkrasının (1) numaralı bendinde belirtilen suç.
(2) Cumhuriyet savcısı veya kolluk görevlileri, şüpheliyi, seri muhakeme usulü hakkında
bilgilendirir.
(3) Cumhuriyet savcısı tarafından seri muhakeme usulünün uygulanması şüpheliye teklif
edilir ve şüphelinin müdafii huzurunda teklifi kabul etmesi halinde bu usul uygulanır.
(4) Cumhuriyet savcısı, Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesinin birinci fıkrasında
belirtilen hususları göz önünde bulundurarak, suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın
alt ve üst sınırı arasında tespit edeceği temel cezadan yarı oranında indirim uygulamak
suretiyle yaptırımı belirler.
(5) Dördüncü fıkra uyarınca sonuç olarak belirlenen hapis cezası Cumhuriyet savcısı
tarafından, koşulları bulunması halinde Türk Ceza Kanununun 50 nci maddesine göre
seçenek yaptırımlaraçevrilebilir veya 51 inci maddesine göre ertelenebilir.
(6) Bu maddeye göre belirlenen yaptırımlar hakkında, Cumhuriyet savcısı tarafından,
koşulları bulunması halinde 231 inci madde kıyasen uygulanabilir.
(7) Bu madde kapsamında yaptırım uygulanması, güvenlik tedbirlerine ilişkin
hükümlerin uygulanmasına engel teşkil etmez.
(8) Cumhuriyet savcısı, şüpheli hakkında seri muhakeme usulünün uygulanmasını yazılı
olarak görevli mahkemeden talep eder. Talep yazısında;
a) Şüphelinin kimliği ve müdafii,
b) Mağdur veya suçtan zarar görenlerin kimliği ile varsa vekili
veya kanuni temsilcisi,
c) İsnat olunan suç ve ilgili kanun maddeleri,
d) İsnat olunan suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,
e) Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına
alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri,
f) İsnat olunan suçu oluşturan olayların özeti,
g) Üçüncü fıkrada belirtilen şartların gerçekleştiği,
h) Belirlenen yaptırım ile beşinci ve altıncı fıkra uygulanmış ise bunlara ilişkin hususlar
ve güvenlik tedbirleri, gösterilir.
(9) Mahkeme, şüpheliyi müdafii huzurunda dinledikten sonra üçüncü fıkradaki şartların
gerçekleştiğive eylemin seri muhakeme usulü kapsamında olduğu kanaatinevarırsa
talepte belirlenenyaptırım doğrultusunda hüküm kurar; aksi takdirde talebi reddeder ve
soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosyayı Cumhuriyet
başsavcılığına gönderir. Mazeretsiz olarak mahkemeye gelmeyen şüpheli, bu usulden
vazgeçmiş sayılır.
(10) Seri muhakeme usulünün herhangi bir sebeple tamamlanamamasıveya
soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla Cumhuriyet
başsavcılığına gönderilmesi hallerinde, şüphelinin seri muhakeme usulünü kabul
ettiğine ilişkin beyanları ile bu usulün uygulanmasına dair diğer belgeler, takip eden
soruşturma ve kovuşturma işlemlerinde delil olarak kullanılamaz.
(11) Suçun iştirak halinde işlenmesi durumunda şüphelilerden birinin bu usulün
uygulanmasını kabul etmemesi halinde seri muhakeme usulü uygulanmaz.
(12) Seri muhakeme usulü, yaş küçüklüğü ve akıl hastalığı ile sağır ve dilsizlik
hallerinde uygulanmaz.
(13) Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste
bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle şüpheliye ulaşılamaması
halinde, seri muhakeme usulü uygulanmaz.
(14) Dokuzuncu fıkra kapsamında Cumhuriyet savcısının talebi doğrultusunda
mahkemecekurulan hükme itiraz edilebilir.
(15) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığı tarafından
çıkarılacakyönetmeliklebelirlenir.


BASİT YARGILAMA USULÜ
Madde 251 - (1) Asliye ceza mahkemesince, iddianameninkabulünden sonra adli para
cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda
basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.
(2) Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece
iddianame, sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını onbeş
gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın
hüküm verilebileceği hususu da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili
kurum ve kuruluşlardan talep edilir.
(3) Beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma
yapılmaksızınve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, Türk Ceza Kanununun 61
inci maddesi dikkate alınmak suretiyle, 223 üncü maddede belirtilenkararlardan birine
hükmedilebilir. Mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında
indirilir.
(4) Mahkemece, koşulları bulunması halinde; kısa süreli hapis cezası seçenek
yaptırımlara çevrilebilir veya hapis cezası ertelenebilir ya da uygulanmasına sanık
tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri
bırakılmasına karar verilebilir.
(5) Hükümde itiraz usulü ile itirazın sonuçları belirtilir.
(6) Mahkemece gerekli görülmesi halinde bu madde uyarınca hüküm verilinceye kadar
her aşamada duruşma açmak suretiyle genel hükümler uyarınca yargılamaya devam
edilebilir.
(7) Basit yargılama usulü, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik halleri ile
soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında
uygulanmaz.
(8) Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir
suçla birlikte işlenmiş olması halinde uygulanmaz.


KOVUŞTURMA
Basit yargılama usulünde itiraz
Madde 252
(1) 251 inci madde uyarınca verilen hükümlere karşı itiraz edilebilir. Süresi içinde itiraz
edilmeyen hükümler kesinleşir.
(2) İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre
yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluğunda 223
üncü madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus
yazılır.
Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi halinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş
sayılır.
(3) Mahkeme, ikinci fıkra uyarınca hüküm verirken, 251 inci madde kapsamında basit
yargılama usulüne göre verdiği hükümle bağlı değildir.
(4) İtiraz üzerine verilen hükmün sanık lehine olması hâlinde, bu hususların itiraz
etmemiş olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da itiraz etmiş gibi
verilen kararlardan yararlanır.
(5) İkinci fıkra uyarınca verilen hükümlere karşı genel hükümlere göre kanun yoluna
başvurulabilir.
(6) Birinci fıkradaki itirazın, süresinde yapılmadığı veya kanun yoluna başvuru hakkı
bulunmayan tarafından yapıldığı mahkemesince değerlendirildiğinde dosya, 268 nci
maddenin ikinci fıkrası uyarınca itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderilir.
Mercii bu sebepler yönünden incelemesini yapar ve kararını gereği için mahkemesine
gönderir.


UZLAŞTIRMA
Madde 253'te belirtilen, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel
hukuk tüzel kişisinin bu madde kapsamında belirtilensuçlar açısından
uzlaştırmamekanizmasınınortaya girilmesive daha dava açılmadan çözülmesi
istenmektedir. Yeni yargı paketi bünyesinde bu maddeye aşağıda saydığımız suçlar
eklenmiştir.
İş ve çalışma hürriyetinin ihlali (madde 117, birinci fıkra; madde 119, birinci fıkra (c) bendi),
Güveni kötüye kullanma (madde 155),
Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi (madde 165),
Yalnız burada eksik bırakılan bir husus mevcut uzlaştırma kapsamına giren bir
suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş
olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.Farklı mağdura karşı işlenmişse
her eylem için uzlaşma kurumuna gidilebilir. Bu da suç işlemeyimeslek haline
getiren yada çıkar amaçlı kurulan suç örgütlerinin bu kapsamda işlediği suçlar
bakımından mağdura baskı kurup uzlaşmaya zorlanabilir.Öneri olarak ta bir sınır
getirilebiliryada bu madde kapsamına giren suçu işleyen kişi bakımından aynı
madde kapsamına giren başka bir suç işlerse farklı bir yaptırım öngörülebilir.

Hadi DÜNDAR I Ceza Komisyonu Üyesi
TÜRKAD I Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi